Adil İzci
Emekli bir Türk dili ve edebiyatı öğretmeniyim.
Karamel’e gelince bu oyun delisi, bu sevimli, bu vefalı köpecik, evimize 2013’ün Ocak ayında katıldı. Gazetecilik yapan büyük kızım, terk edildiği uzak sokaklardan buz gibi bir günde aldı eve getirdi bu Rus finosunu. O günden beri de evimizin en ufak bireyi. Hepimiz öyle bağlandık ona, öyle sevdik ki onu… Sözgelimi ben, eve dönerken Karamel’i bir an önce görmek, kucaklamak heyecanıyla ya daha sokağımızın kaldırımında hazırlarım anahtarımı ya da daha site kapısından girerken. Güzel havalarda balkonda bekler zaten.
Önce “Karamel” adıyla romanını yazdırdı bana yaramaz, sonra “Karamel’in Günlüğü”nü; yetmedi, bir de “Karamel’in Rüyaları”nı. “Karamel’in Gezileri”ni de yazdırır mı, bilemem.
Bana sorarsanız, yazdırır. Yine de “kısmet” diyeyim.